Psikoloji bilimi insanın duygu, düşünce ve davranışları ile ilgili araştırma sonuçlarına dayanan bilimsel bilgiler sunar. Bir psikolog olarak çalışmalarımda her zaman bilimin ışığına güvendim ve bu ışığı takip ettim. Alanda yapılan bilimsel çalışmaları eğitimlere, sempozyumlara, kongrelere katılarak ve okuyarak takip etmekteyim.

Ancak konu insanı anlamak olunca ve alanda deneyimim arttıkça sınırlarımın açılmasının gerekliliğini hissettim. Dört yıl eğitimini aldığım ve bireysel terapiden geçtiğim Geştalt terapi zengin bilimsel ve felsefi alt yapısıyla bana insanı duygu, beden, düşünce ve çevre ile bütünlüğü ile tanıttı; davranış değişikliği gibi konularda çok önemli katkılar sağladı. Ardından da bu açılan yolda insanın, varoluşun anlamını sorgulayan felsefe ile yolum buluştu. Felsefe profesörü Ahmet İnam hocamın katıldığım felsefe derslerinde insanın varlığına saygı duymak, farklılıkları kabul etmek; insanın her an yeniden kendini tanımlama ve değişme gücünü fark etmek, insana da, yaptığım işe de saygı ve ilgi duymamı arttırdı.

İnsan olarak varlığımıza saygı duyulmasına her zaman gereksinim duyarız. Ama özellikle yaşamda zorluklarla baş etmeye çalıştığımız zamanlarda varlığımıza saygı duyan, rahat, güvenli bir zemini oluşturan bir kişinin varlığında kendimizle, yaşadıklarımızla karşılaşmaya ihtiyaç duyarız. En çok da anlaşılmak isteriz …

Ancak bu ihtiyaç karşılandığı zaman değişimin, büyüyüp gelişmenin mümkün olabileceğine inanıyorum. Bu bakış açısının bilimsel bilgilerle buluştuğu zeminde insanın kendisini anlayabileceği ve kendisi ile ilgili istediği düzenlemeleri yapabileceğinin defalarca şahidi oldum.