Öfke
ÖFKE NEDİR?
Öfke aslında yaşamda çok sık karşımıza çıkan ve yaşamaktan, görmekten hoşlanmadığımız bir duygu. Böyle olmasına karşın sıklıkla karşımıza çıkar. Araştırmalar ilişkilerimizi, benlik saygımızı etkilediğini gösteriyor. Bununla beraber, bastırılmış öfkenin de, hipertansiyon, koroner arter bozukluğu ve kanser gibi pek çok fiziksel rahatsızlıklarla ilişkili olduğu ileri sürülmektedir. Genel olarak öfkenin kardiovasküler hastalıklar gibi sağlık problemlerini, aile içi şiddeti, uyuşturucu madde kullanımını, depresyonu, duygusal acı veren pek çok yaşantıyı ve psikofizyolojik bozuklukları etkilediğine ilişkin bulgular vardır.
ÖFKENİN NEDEN OLDUĞU DEĞİŞİKLİKLER
Öfke sadece duygusal yaşantımızda değil bedenimizde, düşüncemiz de de değişimler yaratır. Çünkü duygu, düşünce ve beden birlikte hareket eder. Bu çoğu zaman davranışlarımızı da etkiler.
Öfke yaşadığımızda bedenimiz, duygumuz, düşüncemiz bir arada harekete geçer. Aslında tüm sistemimiz bir tür kaçma ve saldırma haline hazırlanır. Öfkelenildiği zaman diğer fizyolojik özelliklerin yanı sıra, adrenalin ve noradrenalin hormonları daha çok salgılanmaya başlar ve buna bağlı olarak enerjide bir artış olur. Yoğun bir enerji artışı ile kaçmak veya saldırmak isteyebiliriz. Çünkü tüm beden, duygu, düşünce farklı bir durumu deneyimler bu nedenle öfke sırasında karar almak risklidir.
Öfke yaşayan kişilerde ortak düşüncelerin şunlar olduğu görülmüş:
1- Bana nasıl böyle haksızlık yapabilir? Buna hakkı yok
2- Bana böyle davranmasına izin veremem
3- Kesinlikle haddini bildirmeliyim, ağzının payını vermeliyim.
ÖFKE DUYGUSU İLE İLGİLİ KISA BİLGİLER
Hangi durumlarda öfke duyuyoruz? Öfke planlanarak mı ortaya çıkar? Araştırmalar öfkenin planlanarak ortaya çıkan bir durum olmadığını ve çoğunlukla, engellenme, haksızlığa uğrama, eleştirilme, küçümsenme gibi rahatsız edici durumlarda meydana geldiğini gösteriyor. Örneğin uzun bir günün sonunda tamamlamayı istediğimiz şeyin tam da tersinin olması, karşımızdaki kişinin bize saygı duymaması, kendi düşüncesini zorla kabul ettirmeye çalışması, umursanmamak, kale alınmamak gibi pek çok şekilde karşımıza çıkabilir.
Öfke duygusunu yaşamak ve göstermek cinsiyetlere göre değişkenlik gösterir mi?
Öfke duygusunu yaşamak ve göstermek cinsiyetlere göre değişiklikler gösteriyor. Kadınlar, genel olarak, öfke duyguları hariç diğer duygularını erkeklere göre, daha kolay ifade etmektedirler. Araştırmacılara göre, bu durumun en önemli nedenlerinden biri, öfke duygusunun gösterilmesinin, kadınsı değil, erkeksi bir tutum olduğuna inanılmasıdır. Pek çok kadın, ne kadar haklı olursa olsun, öfkenin gösterilmemesi, tam tersi, bastırılması gerektiğine inanmaktadır. Ayrıca, erkeklerden farklı olarak, kadınlar öfkelendikleri zaman sıklıkla ağlamayı tercih etmektedirler. Kadınların aksine erkekler de, öfke duyguları hariç diğer duygularını ifade etmekte zorlanırlar. Buna ek olarak, kıskançlık, üzüntü gibi diğer olumsuz duygularını, öfkeye dönüştürerek ifade ediyorlar. Bunun nedeni, öfke duygusunun, güçlülük, sertlik, saldırganlık şeklinde ve “erkeksi”, onu güçlendiren bir duygu olarak değerlendirilmesi olabilir. Diğer duygular, “kadınsı” olarak görülmektedir.
Kimlere daha çok öfkeleniriz?
Yaygın kanı, insanların en çok sevmedikleri kişilere karşı öfkelendikleri yönündedir. Fakat yapılan araştırmalar, bunun doğru olmadığını göstermektedir. İnsanların % 75’inin sevdikleri kişiye (eş, anne-baba, kardeş, sevgili, iş arkadaşları gibi) veya en azından tanıdıkları kişilere karşı öfkelendiklerini, % 8’inin sevilmeyen kişilere, % 13’ünün ise yabancılara karşı öfkelendiğini belirtmektedirler.
Öfke sadece diğer kişilere karşı mı gelişir?
Kendimize öfke duyarız.
Kendimize olan öfkemizi nasıl anlarız?
Kendimize öfke duyduğumuzu iç dünyamıza karşı bir yalıtım gerçekleştirdiğimizde anlarız, iç dünyamızla bağlantımız kopar, kendimize zarar verebilecek şekilde davranmaya başlarız.
ÖFKENİN ANLAMI NE?
Tüm duygular iç dünyamızdan haber verirler ve bizim tarafımızdan anlaşılmayı beklerler. Ancak herhalde iç dünyamızda en çok öfke duygusu anlaşılmayı bekler. Çünkü çok karmaşık bir dili vardır. Görüntüde öfke gösteren kişi yardım, destek istemeyen, tek başına, bağımsız bir görüntü çizerken gerçekte destek, ilgi, yakınlık isteklerini bu şekilde ifade ediyor olabilir. Öfke anlaşılmadığında yüksek bir enerji ile ortaya çıkar, yıkıcı olabilir. Öfkenin dışarıya yönelip çevredeki kişilerle ilişkilerimize zarar vermesi de, ortaya çıkmayıp bizim bedenimize yönelik zarar vermesi de aynı şekilde yıkıcıdır. Dışarıya yansıtılan öfke ilişkilerimizi olumsuz etkilerken bir yandan da dış dünya ile olan olumsuz etkileşimden dolayı aynı zamanda bizim isteklerimizi gerçekleştirmemize de engel oluşturur. Kişi saldırgan davrandığı gerekçe gösterilerek dışlanabilir; ihtiyaç duyduğu yakınlık, ilgi diğer kişiler tarafından sağlanmayabilir. Öfkeyi dış dünyaya değil kendine yönelten kişi de olumsuz etkiler yaşar. Örneğin bedende yoğun baş ağrıları, kas spazmları, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları gibi belirtiler yaşanırken düşüncede de olumsuz bir bakış açısı hâkim olur. Bazı kişilerde de hem dışarıya karşı hem de kendine karşı saldırgan tutumlar gelişebilir. Öfke nedensiz yere ortaya çıkmaz onu anlayıp buna uygun tutum göstermek ancak bu duyguyu bizim için yararlı hale getirir. Öfke duygumuz bize karşılanmayı bekleyen bazı istek ve ihtiyaçlarımızı işaret eder. Öfke duygumuz anlaşılıp, altındaki istek ihtiyaçlarımızı çevre ile olan bütünlüğümüzü gözeterek karşıladıkça ortadan kalkar.