İstek
Ofisimde bir çiçeğim var. Her çiçeğe isim vermem ama onu görünce “İşte bu “İstek” dedim. Bana görüntüsü çok etkileyici geldi; sağa sola yukarı alabildiğine büyüyüp gelişmiş.. Yaprakları yukarı doğru tırmanışa geçmiş… Yaşama daha doğrusu yaşamaya karşı büyük bir istek duyuyor gibi… Tanıştıktan bir süre sonra ne isteyip istemediğini de çok iyi bildiğini fark ettim.. Suyunu eksik verirsem yeterli ışık olmayan yerde tutarsam hemen yaprakları aşağı doğru iniyor, uçları kurumaya başlıyor; bana öyle geliyor ki neşesini kaybediyor, canlılığını yitiriyor.. Canlılığın nasıl bir şey olduğunu ise yağmurda balkonda yapraklarını yıkanırken görünce anladım… Gökyüzüne öyle bir uzanışı var ki, acaba topraktan ayrılıp uçacak mı dedim…
Çiçek İstek’e bakarak insan olarak isteklerimizle ilşkilerimizin nasıl olduğunu düşündüm.. Biz çoğu zaman çiçek İstek’in durumuyla karşılaştırıldığında karmaşık haller yaşarız.. İsteğimizin yolculuğu farklıdır….Çiçek İstek isteklerinin işaretlerini verip çevreden bunun anlaşılmasını beklerken biz isteği elde etmek için kabul edip, harekete geçip gerekenleri yaparız; yani isteğin sorumluluğunu alırız. İsteğimizin yolculuğu içimizde onu fark etmemizle başlar, isteğimizi değer yargılarımız,çevremizdeki koşullara göre uyumlandırır, elde etmek için gerekli hareketleri yapar ve doyumunu yaşarız. Ancak bu ideal döngü çeşitli nedenlerle gerçekleşmez… Bazen isteğimizin ne olduğunu anlamayız, bazen isteği bir tehlike olarak yaşar, hissettiğimizde endişelenir, uzak durmak için tüm yaratıcılığımızı kullanırız, bazen gerçek isteğimizle dışarıdan bize öğretilen, dayatılan istekleri karıştırırız, bazen çevremizdeki insanlardan istemek o kadar rahatsız edici gelir ki her şeyi tek başımıza yapmaya çalışırız,..
Isteğin engellenmesi içimizde baskı yaratır; çiçek İstek’in yapraklarının aşağı inmesi, uçlarının kurumaya yüz tutması bizde de keyifsizleşmek, yaşam enerjimizin azalması; iç dünyamızda ve ilişkilerimizde doyumun azalmaya başlaması şeklinde kendini belli eder.
Kendi isteğimiz ve diğer insanların istekleriyle ilişkilenme biçimimiz çatışmalarımızın, yakınlaşmalarımızın ana kaynağıdır.
İç dünyamızda gerçek isteklerimizi bulmak, buluşmak bizi netleştirir, özgünleştirir. Başka insanların da istekleri olduğunu anlamak ve saygı duymak gelişimimizi farklı bir boyuta taşır; İstekler çatışınca, farklılaşınca. bu bizim için bir imkan oluşturabilir, yaratıcılığın, ve büyümenin yolunu açar.
Isteyebildikçe rahatlar, diğeri ile güvenli, doyumlu ilşkiler oluştururuz.
İsteklerimizin yolunu bulması dileğiyle..